Ekim 31, 2013

Komşuluk Hakları

        Mensubu olmakla şereflendiğimiz dinimiz bütün insanlık aleminin huzur ve saadetini amaçlar. Bu anlamda üzerinde önemle durduğu ve bizden de gözetilmesini istediği hususlardan biri de komşuluk haklarıdır. Toplu olarak yaşamak durumunda olanların birbirlerine karşı hak ve sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukların iyi bilinip ona göre davranılması Müslümanlık şiarındandır.

Komşularımız, aile ve akrabalarımız dışında kendileri ile sık görüştüğümüz, selamlaşıp hal hatır sorduğumuz kimselerdir. Din, inanç kültür ve ırk farklılıkları olsa bile onları arayıp sormak, hak ve hukuklarına riayet etmek mecburiyetindeyiz. Peygamber Efendimiz (sav), "Allah'a ve ahiret gününe inanan komşularına eziyet etmesin." (Buhari, Edep, 21) buyurmuştur. Müslüman genel anlamda bütün yaratılmışların haklarına saygı gösteren kimsedir. Haksızlık ve zulümden şiddetle kaçınandır.

Ebu Hureyre (r.a) diyor ki : Peygamberimizin üç defa "Vallahi mümin olmaz" dediğini işitti. -Ya Rasulullah kim mümin olmaz diye soruldu? Peygamberimiz: -"Şerrinden komşusu emin olmayan kimse" (Buhari, Edep, 29) diye cevap vermiştir.

Demek ki kamil mümin olabilmenin bir gereği de komşuya eziyet etmemek, onu rahatsız edecek söz ve davranışlarda bulunmamaktır.

Komşularınızın sevinç ve üzüntülerini paylaşmalıyız. Zor ve sıkıntılı zamanlarında yardımlarına koşarak dertlerine derman olmalıyız. Bir hadisinde Peygamberimiz (sav), "Komşusu yanı başında aç iken kendisi tok yaşayan kimse olgun mümin değildir." (et-Tergib ve't-Terhib, 3/358) buyurmuştur.

Sosyal dayanışma ve yardımlaşma açısından insana aileden sonra en yakın sosyal çevreyi komşular teşkil ettiği içindir ki, gerek Kur'an ve gerekse hadislerde komşuluk ilişkilerine titizlikle değinilmiştir. Nisa suresi 36. Ayette, ana baba ve yakın akrabalardan sonra, yakın ve uzak komşuya iyilik etmek, iyi davranmak tavsiye edilmektedir.

Peygamber Efendimiz (sav); "Cebrail bana komşu hakları konusunda öyle hükümler getirdi ki, bu gidişle her halde komşu komşuya varis kılınır düşündüm." (Buhari, Edep, 123) demiştir.

Peygamber Efendimiz (sav); "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse komşusuna ikramda bulunsun." (Buhari, Edep, 31) buyurmuştur.

Peygamberimiz (sav) komşuluk ilişkilerinde nasıl davranmak gerektiğine ilişkin olarak şu hususlara dikkat çekmiştir.

  • Hastalandığına geçmiş olsun ziyaretine gitmek.
  • Öldüğünde cenazesinin kaldırılmasında bulunmak.
  • Borç istediğinde vermek.
  • Darda kaldığında yardımına koşmak.
  • Bir nimete kavuştuğunda tebrik etmek.
  • Başına bir musibet geldiğinde teselli etmek.
  • Evi onun rüzgarını (güneşini, manzarasını) engelleyecek şekilde yüksek yapmamak.
  • Ne pişirdiğini ona belli etmemek, belli ederse pişirdiğinden ona da vermek.
 (Mecma'u'z-zevâ'id, VIII, 168-170)



0 yorum:

Yorum Gönder