Mayıs 17, 2013

İlim Hakkında Nasihatlar


Melekler, yaptığı işten dolayı duydukları hoşnutluğu belirtmek üzere ilim öğrenenin üzerine kanatlarını gererler. Göktekiler ve sudaki balıklara varıncaya kadar yeryüzünde yaşayan tüm canlılar ilim öğrenen kimse için mağfiret dilerler.

Alimin, ibadetle meşgul olan (âbid) kimseye olan üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar ne de dirhem miras bırakmazlar. Peygamberler miras olarak sadece ilim bırakırlar. Kim ilmi elde ederse büyük bir pay ele geçirmiş olur.”  (Ebû Davud, Tirmizî, İbn Mâce, Beyhaki ve İbn Hibban)

“Oku..” ( Alak Suresi 1. Ayet Meali)

Allah-u Teâlâ’nın, Peygamberi Muhammed’e (s.a.v.) söylediği ilk söz. Hz. Peygamber’in kalbine inen ilk vahiy nuru… Vahyin ilk ışıltısı ve ilk aydınlığı…

Okumak ilmin yolu; ilim ise bilmenin kaynağıdır. Bilgi ise aklın ve kalbin nurudur. Bilgi olmadığı takdirde akıl ve kalp, cehaletin ıssız vadilerinde, dalaletin çöllerinde nereye gittiğini bilmez şaşkın bir halde kalakalır. Bilgi olmadığı sürece akıl ve kalp asla hidayet yolunu bulamaz.

İlimden maksat; bireyin dünya ve ahiret hayâtında kendisinden faydalandığı ve başkalarına da faydalı olduğu her ilimdir. Özelikle insanı evrenin, hayâtın ve eşyanın değişmez kanunlarının kaynağı olan Yaratıcı’ya bağlayan ilimdir. Çünkü insanın öğrendiği ve keşfettiği bütün bilgilerin yegane kaynağı ve mercii ancak Allah’tır. Aynı şekilde elde edilen maddi neticelerin kaynağı da O’dur.

Çiftçinin ürün elde etmek, hasat almak ya da istifade etmek amacıyla toprağa bıraktığı çekirdek ya da tohumu düşün. Allah işte o çekirdek ve tohumun ürününü verebilmesini belli koşullara bağlamıştır. Bu koşullardan bir tanesi eksik olsa, toprağa bırakılan o çekirdek veya tohum asla beklenen ürünü vermez.

Çiftçinin ya da ziraatçinin tecrübeleri ve uygulamaları esnasında elde ettiği ilmin kaynağı ve esası Rabdir. Çekirdeğin, tohumun, havanın, suyun, güneşin Rabbi… Aynı şekilde çalışan elin, gözlemleyen gözün, şefkatli gönlün Rabbi…

Bütün bunların üstünde ise “ümit” var…

Bol ve temiz ürün elde etme ümidi…

Geçmişte ve günümüzde birtakım insanlar, ümidi ve imani ilmi temelinden saptırarak kendi zanlarınca birtakım zaruri sonuçlara bağladılar. Gerçekte onlar hakikatin etrafında dolaşmakta ama ona asla ulaşamamaktadırlar.

Çünkü ümit gayb’dır… Gayb ise yalnızca Allah’ın kudret ve tasarrufundadır.

0 yorum:

Yorum Gönder